top of page
Yazarın fotoğrafıDilda Süzen

Ergenlik Döneminde Somuttan Soyuta Geçiş

Ergenlik döneminde “somuttan soyuta geçiş,” bireyin düşünme yeteneklerinde meydana gelen önemli bir bilişsel gelişimi ifade eder. Bu dönemde, ergen bireyler artık sadece somut, fiziksel olayları değil, soyut kavramları ve teorik fikirleri de anlamaya ve değerlendirmeye başlarlar. Bu süreçte ergen birey artık somut işlemler dönemindeki kazanımlarının üstüne yeni kazanımlar elde etmeye başlamakta ve daha üst düzeyde dengelere ulaşmakta. Bu soyut düşünme yeteneğinin gelişimi, ergen bireylerin kendilerini, çevrelerini ve toplumsal sorunları daha derinlemesine sorgulamalarına, kendi kimliklerini ve değerlerini keşfetmelerine olanak tanır. Ancak, bu geçiş aynı zamanda duygusal dalgalanmalar ve kimlik arayışı gibi zorlukları da beraberinde getirebilir. Bu zorluklardan biri de çocukluk döneminden ergenlik dönemine geçişte bilişsel birleşmede kalıp bilişsel ayrışmayı yapamamalarıdır. Bilişsel birleşme , ilişkisel çerçevelerin(yani düşünceler gibi sözel içeriklerin) davranış üzerindeki baskınlığı olarak tanımlanabilir. Örneğin birey arkadaşı tarafından eleştirildiğinde “kimse beni sevmiyor” düşüncesine kapılabilir. Düşüncenin geçici veya durumsal olduğunu fark edemez ve bu düşünceyi mutlak bir gerçek olarak kabul eder. Ya da sosyal medyada idealize edilmiş yaşamları görüp, “Ben hiçbir zaman böyle mutlu olamayacağım” diye düşünmek. Ergen birey bu düşüncesini eleştirel bir şekilde değerlendiremez ve bunu gerçek gibi algılar. Bu durum varlığı itibari ile patolojik değildir ancak baskınlık şiddeti ve yaygınlığının artması sonucu olarak kişi içinde bulunduğu andaki diğer uyaranların farkında olmaz veya onları dikkate almaz.Bu da kişinin içinde bulunduğu duruma uygun tepki vermesine engel olabilir.

Bilişsel ayrışma ise bireyin zihinsel süreçlerinde çeşitli bilgi türlerini, düşünceleri ya da algıları farklı kategorilerde ya da düzlemlerde değerlendirme ve organize etme yeteneğini ifade eder. Örneğin, bir kişi aynı anda hem olumlu hem de olumsuz düşünceler içinde olabilir, ancak bilişsel ayrışma sayesinde bu düşünceleri birbirinden bağımsız olarak değerlendirip farklı tepkiler geliştirebilir. Örneğin ergen birey bilişsel birleşmeyi azaltmak için düşüncelerini fark etmesine ve bunları sorgulamasına yardımcı olmak önemlidir. “Bu düşünce bana ne söylüyor? Gerçekten doğru mu?” gibi sorular yöneltmek bilişsel farkındalık kazandırabilir. Bu süreç, bireyin karmaşık duygusal ve düşünsel durumlarla başa çıkmasına yardımcı olur ve özellikle stres yönetimi, kaygı ve belirsizlikle başa çıkma ve an’da kalma becerisi gibi alanlarda önemli bir rol oynar. Bu nedenle ergenlik dönemindeki soyut düşünceye geçiş ve bilişsel ayrışma becerisi, bireylerin hem kendilerini daha derin bir şekilde anlamalarını hem de karmaşık duygusal ve toplumsal zorluklarla etkili bir şekilde başa çıkmalarını mümkün kılar.



Yazan & Düzenleyen

Stj. Psikolog Dilda Süzen


Gönüllü Katılımcı & Yazan

Zehra İşbay


52 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page