Ergenlik dönemi, bireyin kimlik geliştirme, bağımsızlık kazanma ve aileden ayrışma çabalarının yoğun olduğu bir süreçtir. Bu dönemde ebeveyn-ergen ilişkileri, çoğu zaman çatışmalar ve iletişim kopukluklarıyla şekillenebilir. Ancak doğru yaklaşımlar, bu süreci her iki taraf için de daha sağlıklı hale getirebilir.
Bu yazıda, “Kendi Potansiyelini Keşfet” isimli motivasyon kampımızın gönüllü bireyi ile yapılan bireysel görüşmelerden yola çıkarak, ergenlerin ebeveynleriyle ilişkilerinde yaşadığı temel sorunlara ve bu sorunları çözmeye yönelik uygulamalı yöntemlere değineceğim.
İlk görüşme, bireyi anlamak ve ilişkiyi güçlendirmek adına kritik bir adımdır. Bu aşamada gönüllüye, ebeveynleriyle ilişkilerinde onu en çok zorlayan durumların neler olduğunu sormak, önemli bir başlangıç noktası oldu. Aynı zamanda gönüllünün beklentilerini anlamak, görüşmelerin hedeflerini belirlemede yol gösterici oldu.
Her görüşmede, aile içi ya da arkadaş ortamında yaşanan olaylar ele alınarak bir durum analizi yapıldı. Gönüllüden, ebeveynleriyle geçen olumlu anları not almasını istediğimde bireyin olumluya odaklanma kapasitesini artırırken, aileyle ilişkisinde daha yapıcı bir bakış açısı geliştirmesine katkı sağladı.
En önemli çalışmalardan biri, gönüllünün otomatik düşüncelerini tanıması ve bunların yerine alternatif düşünceler oluşturmasıydı. ABC modeli temel alınarak, bireyin yaşadığı bir olayın düşündüklerini, hissettiklerini ve davranışlarını nasıl etkilediğini beraber ele aldık.
İnsanın duygularını belirleyen asıl şey düşünceleridir. Otomatik düşüncelerimizi değiştirdiğimizde duygularımız da değişir.
Olayları oldukları gibi değil, olduğumuz gibi değerlendiririz. İşte tam da bu noktada alternatif düşüncenin önemi pekişmiş oldu!
Görüşmelerin büyük bir kısmında öfke problemleri ele alındı. Gönüllüye, davranışlarımızdan sorumlu olduğumuz, ancak otomatik düşüncelerimizi değiştirme potansiyelimizin de olduğu hatırlatıldı. Bu bakış açısı, bireyin öfke anında durup düşünmesine ve daha işlevsel tepkiler vermesine yardımcı oldu.
Ergenlik dönemi, bireyin kendi kimliğini ve düşünce sistemini oluşturmaya çalıştığı, aynı zamanda ebeveynleriyle uyum sağlamaya çabaladığı bir dönemdir. Bu süreçte, gönüllü birey ile yapılan görüşmeler; duygu düzenleme, alternatif düşünce oluşturma ve iletişim becerilerini güçlendirme açısından faydalı oldu.
Ebeveyn-ergen ilişkisinde sağlıklı bir iletişim kurmak için, her iki tarafın da anlayış ve sabır göstermesi önemlidir.
Unutmayın, ergenler de yetişkinler gibi dinlenmek, anlaşılmak ve kabul edilmek isterler.
Commentaires